YAPAY ZEKA İLE BALİNALARIN KONUŞMALARINI ANLAYABİLİR MİYİZ?
İletişim kurma bütün canlıların merkezinde olan, bilinçli veya bilinç dışı olarak türler arası bağı sağlayan fiziksel ya da kimyasal olarak gerçekleşen olaylardır. Uzaylılarla nasıl iletişim kurmalıyız Arrival filminden hepimiz biliyoruz. Peki hayvanlar ile iletişim sağlayabilir miyiz? Bir dakika neden hayvanlarla iletişim kurmaya çalışalım ki. Bizler daha birbirimizi anlamakta güçlük çekiyoruz… Ayrıca neden papağanlar değil de balinalar.
Hayvanlar karmaşık hayatlar yaşarlar ve günlük rutinleri boyunca iletişim kurmak için genellikle sinyaller kullanırlar. Hayvanlar arası iletişimi inceleyen araştırmacılar; örümcekler, kemirgenler, kuşlar, primatlar ve deniz memelilerinin iletişimlerinin çok boyutlu, stratejik ve hiyerarşik bileşenleri içerdiğini ayrıca birden çok yöntemi kapsadığını göstermişlerdir. Fakat bizlere ‘hayvanların birçoğu iletişim sistemlerinin insan dillerinde olduğu gibi niceliksel veya niteliksel olarak karşılaştırılamaz’ ya da ‘hayvanlardan çıkan sesler sadece çevrelerinde olup bitenlere karşı içgüdüsel bir reaksiyondur’ gibi varsayımlarla öğrendiğimiz bu kalıbın artık doğru olup olmadığını anlayabiliriz. Peki nasıl?
İnsanlarda dil öğrenimi için gerekli ve nispeten uzun bir beceri listesi vardır. Böylesine uzun ve karmaşık deney için İspermeçet balinalarının seçilmesinin sebeplerinden bir tanesi çevreleri ile ilişkilerinin mükemmel derecede olması hatta ses üretme yetisine sahip olmalarıdır. Birçok deniz memelileri gibi bu balinalar da gruplar halinde hareket ederken, bilgilerinin ve geleneksel davranışlarını birbirlerine aktararak yaşarlar. Balinalar birincil iletişim yöntemi olarak akustiğe güvenirler. Dolayısıyla iletişimin tek bir yöntem tarafından oluşması ve bu çalışmayı nispeten daha kolay anlaşılmasını sağlamıştır.
İspermeçet balinalarının çok kültürlü toplumlarda yaşarlar ayrıca lehçeleri ile öne çıkan güçlü aile bağlarıyla öne çıkarlar. Her türden en büyük beyin yapısına sahip olmaları, bilinçli davranışları gibi üst düzey işlevlerin yanı sıra şefkat, sevgi, acı çekme ve sezgileri yüksek bir balina türüdür. Gezegenimizin en gürültülü hayvanlarının lehçelerini anlamamız henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen son on beş yılda seslerini iletişim için nasıl kullandıklarını öğrenmeyi başarmışlardır.

İspermeçet balinalarını inceleyen ve onları anlamak için yapay zekaya güvenilen CETI adında bir proje bulunmaktadır. CETI yani Deniz memelilerini Tercüme Girişimi, Dünyanın en büyük memelilerini incelemek üzere bir araya gelen teknoloji uzmanları, yapay zeka uzmanları, robotik uzmanları, kriptografi uzmanları, dil bilimciler ve deniz bilimcilerini kapsayan bir disiplinler ötesi araştırmadır. 1960’ların sonlarına doğru Dr. Roger Payne önderliğinde CETI projesi balinaların birbirlerine şarkı söylediklerini düşünerek başlamıştır. Günümüzde ise UC Berkley’deki Simons Bilgisayar Teorisi Enstitüsü’nde insan dışı türlerde iletişim çözme üzerine bir atölye kurulmuştur. CETI, makine öğrenimi ile balinaların biyoakustik verilerini toplama ve verilerini analizini yapmaya başladı. Önümüzdeki beş yıl boyunca bu çalışmaya veri toplanacak.
Bu çalışmanın başında ve önemli bir role sahip olan David Gruber “Doğayı derinden dinleyerek kendimize bakış açısı sunabiliriz ve gezegenimiz hakkında tüm yaşamlarla aramızdaki ilişkimizi yeniden şekillendirebiliriz” diyerek bu çalışmanın önemine ve amacına değinmiştir.

Bu teknolojide, doğal dil işleme(NLP) den ve makine öğrenimi(ML) den yararlanılmıştır. Geçtiğimiz yıllarda makine öğrenimindeki gelişmeler ile dili, istenilen şekilde manipüle etmek için araçlar ortaya çıktı. Dillerin modellerini oluşturmak için söz dizimi, cümle yapısı gibi çeşitli yönlerini doğru bir şekilde yakalayan denetimsiz insan dili modelleri oluşturulmuştur. NLP araçlarını, manuel olarak keşfedilmesi zor olan kalıpları belirlemede, doğal dil işlemeden insan dışındaki seslendirmelere aktarılabileceğini belirtmişlerdir. Bununla birlikte hem insan dili hem de hayvan dilinin arasındaki iletişimini yorumlanabilir modellerini oluşturmada olanak sağlayacağını sunmuşlardır. Fakat şunu biliyoruz ki, ML yöntemlerinin NLP uygulamalarındaki başarısı ancak büyük ölçekli verilerin kullanılabilirliğiyle ilgilidir. Bunun için ML ye uygun formatta, uygun ölçekte ve aynı zaman aralığında biyolojik bir veri kümesi oluşturulması gerekir. Bu verileri otonom ya da serbest halede okyanusta yüzen robotlarla, okyanus dibine monte edilmiş hidrofonlarla ve su dronları ile toplamaya çoktan başladılar.
İspermeçet balinaları, okyanusun derinliklerinde sadece şarkı söylemiyorlar. Birbirlerine ne söylediklerini anlayabildiğinizi hayal edin. Şimdi onları derinlemesine dinleme zamanı.
Kaynakça ve İleri Okumalar:
[1]. Andreas, J., Beguš, G., Bronstein, M. M., Diamant, R., Delaney, D., Gero, S., … & Wood, R. J. (2021). Cetacean Translation Initiative: a roadmap to deciphering the communication of sperm whales. arXiv preprint arXiv:2104.08614.